Yılın ilk “Dolunay”ı, İstanbul’a göre bu akşam 22:16’da Aslan burcunun 9.derecesinde meydana geliyor. Etkilerini 11 Şubat’ta gerçekleşecek Yeniay’a kadar hissedeceğiz. Geniş ölçekte Aslan-Kova teması olarak bakıldığında bireysellik-toplumsallık, otokrasi-demokrasi, kibir-tevazu, kuralcılık-anarşizm, duygular-ego gibi kavramların karşı karşıya geldiğini görüyoruz. Üstelik de bu karşılaşma 5. ve 11.evleri içine alarak meydana geldiği için bu kavramlar katmerleniyor. Tüm Dolunaylarda olduğu gibi burada da ikili ilişkiler, ortaklıklar ve evlilikler ana oyun sahnesinde. Ayrıca çocuklarımız, borsa, sanat, arkadaşlıklar, gruplar-organizasyonlar, idealler-hayaller de genel temaların içinde.

Dolunay gerçekleşirken ufukta Başak burcu yükseliyor. Sağlık, hijyen, temizlik sembolizmine sahip Başak 7.evdeki Fortuna (Şans Noktası) ile karşıt konumda. Dolayısıyla halkın genel sağlığıyla ilgili gelişmelerin maalesef biraz da başka ülkelerin insiyatifine bağlı olduğunun göstergesi.

Bu Dolunay’da o kadar fazla astrolojik aktör iş başında ki, farklı hayat alanlarında pek çok bitişin, sonlanmanın, bırakışın yaşanması kaçınılmaz. Doğal olarak Güneş-Ay ikilisinin yanında, Mars, Jüpiter, Satürn ve Uranüs iç içe geçmiş sahneleriyle filmin akışını etkileyecekler. Uranüs’ün etkisiyle sıradışılık, anilik, Satürn etkisiyle kısıtlanmışlık, yalıtılmışlık, eylemsizlik hissi yoğun; Mars etkisiyle tolerans eksikliği, öfke, çatışma ve şiddete eğilim var. Ayrıca Jüpiter’in işin içindeki rolü ise tüm hissedilenleri logaritmik olarak büyütmek, abartmak, genişletmek, hatta gereksiz bir iyimserlik.

Dolayısıyla bu etkilerin altında birden ortaya çıkarak, aşıraya kaçabilecek duygusal stresi yönetmek çok önemli. Rasyonel ve objektif olarak, değerlerimizi gözden geçirip bırakmamız, sonlandırmamız gereken ne varsa feragat etmeyi tercih etmemiz gerekir. Bilirsiniz ki “direnç” acının daha fazla hissedilmesine neden olur.

Burçlara göre halleri bir sonraki gönderide paylaşacağım.

Sevgiyle,