Güneş Koç burcunda, canlı
bir şekilde enerjisini yayar. Küçük Koç’un karakterine yansıyan bu özellik, Koç
çocuklarının Zodyak içerisindeki en hareketli, canlı, sıcak küçükler olarak
tanınmasına nedendir. Koç çocukları akranlarına göre daha aktif, çabuk hareket
eder. Koç’un yaşı ilerledikçe bu özellik, telaşa ve yaşamı, insanları ve
çevreyi sürekli araştıran bir hale dönüşür. Bu enerjiyi israf etmeden ve doğru
kullanmak için, erken yaşlardan itibaren küçük Koç’a hedef koymak yararlı olur.
Aksi halde, enerjisini boşa harcaması ve hatta yaşamın içinde kaybolması olasıdır.
Erişkinleri gibi küçük Koç’un
da birincil isteği, ihtiyacı bağımsızlıktır. Kendine güven duyma isteği,
kendini ve yaptıklarını çok önemsemesi, “acilen” birey olarak kabul edilmek ve
erken yaşlarda bile tek başına hareket etmek istemesine nedendir. Yine de
sabırsızlık, telaş ve konsantrasyonunun kolayca dağılması, derslerde
sıkılmasına ve çalışma isteksizliğine neden olabilir.
Küçük Koç’a tek başına
gerçekleştireceği, sorumluluklar vermek, ufak inisiyatifler kullanmasına olanak
tanımak, yapabilirliklerine güvenmesi için fırsatlar yaratmak, Koç’un
anne-babasının ona sunabileceği en kıymetli hediyelerdir.
Enerjik ve sıcakkanlı bir
yapıya sahip olan Koç çocuğuyla vakit geçirmek çok eğlencelidir. Sevgisini,
sıcaklığını ve isteklerini rahatça paylaşabilen bir çocuk olması, anne-babanın
işinin kolaylaşmasına, küçüğü de kolayca yönlendirmelerine yardımcıdır. Koç
çocuğu anne-babasından ihtiyacı olan desteği ve takdiri alırsa, yeteneklerini, enerjisini
doğru kullanmayı ve yaşamını faydalı şekilde biçimlendirmeyi kolay öğrenir. Fakat
Koç’u zorlamak veya egosunu bastırmak, saldırgan davranışların ortaya
çıkmasına, yıkıcılığa yol açabilir.
Gerçekçi ve dürüst bir
yapısı olan Koç burcunun küçükleri de, erken yaşlardan itibaren, doğruları
söylemeyi tercih ederler. Dolayısıyla anne-baba olarak bu özelliğin
desteklenmesi ve takdiri, çocuğun mükemmel bir erişkin olarak gelişmesinde
önemli etkiye sahip olur. Küçük Koç’un ruh sağlığının korunmasında diğer bir
önlem de, diktatoryal yaklaşımlardan, ağır cezalardan ve yaptırımlardan mümkün
olduğunca uzak kalarak, pragmatik yöntemleri kullanmaktır.
Yorumlar
Yorum Gönder