Bugün 10:14 itibariyle Satürn ve Uranüs arasındaki, seneye
damgasını vuran kare üçüncü kez kesinleşti. Satürn-Uranüs karelerinin ana
teması her zaman devrim ve yarattığı direnç olmuştur. Geçmişe tutunmanın
konforu ile yeniyi deneyimlemenin riski arasındaki gerilimi ve eylem ihtiyacını
ifade eder. Satürn etkisiyle ortaya çıkan statükocu yaklaşımların ve yarattığı
problemlerin halledilmesinde Uranüs’ün yenilikçi, bazen de anarşist çözüm
yollarını uygulama gereğinin getirdiği gerginlikler, çatışmalar söz konusudur.
Boğa ve Kova burçlarını karşı karşıya getiren Satürn ve
Uranüs karesi, ilk kez 17 Şubat, ikinci olarak 15 Haziran tarihinde kesinleşti,
şimdi gezegenlerin geri hareketlerinden dolayı son kez kesinleşiyor ve döngü
2032 yılında İkizler burcunda yeniden başlayacak. Bu açının etkisini 29 Aralık
tarihine kadar yoğun, 2 Ocak 2022 gününe kadar ise daha hafif olarak
hissedeceğiz. Ama artçı etkilerinin 2022 Şubat ayının sonuna kadar devam
edebileceğini de hatırlatmak isterim.
Son aşamasına geldiğimiz bu süreç hem büyük ölçekte ve
sosyo-ekonomik düzlemde, hem de hepimizin hayatlarının farklı alanlarında
etkilerini gösterecektir. Açının asıl zorluğu direnç, sınırlanmışlık hissi ve
buna rağmen harekete geçme gereksinimin olmasıdır. Bu açı mevcut sosyal
sistemlerde ve kişisel hayatlarımızda, zamanın, enerjinin ve kaynakların
kullanımında, değerlere ve önceliklere dayanarak yapılması gerekli kalıcı
değişiklikleri gösterir.
Faydasını kaybetmiş düzenleri, eylemleri ve sistemleri gerek
bireysel gerekse toplumsal düzlemde terk etmeyi kabul etmek, yeniye yer açmak
ve uyum sağlamak buradaki temel gereksinimdir. Başka bir deyişle geçmişin
tanıdığımız, alışkın olduğumuz, konforlu inançlarına, geleneklerine ve düzenine
tutunmak istesek de geleceğe yer açabilmek için bırakmayı öğrenmemiz ve kabul
etmemiz gerekir. Direnç göstermek, inat etmek, eskiye sıkı sıkı yapışmak yerine
yeni olasılıklara açık olmak, akışa uyum sağlamak, zorlamalara maruz kalmadan,
inisiyatif kullanarak değişimi başlatmak, süreçlerin kısalmasına, gerginliğin
azalmasına ve kurban bilincinden çıkmamıza yardımcı olacaktır.
Bu açı hepimizin haritalarında öncelikle Boğa ve Kova burçları
tarafından yönetilen alanlarda yoğun hissedilecek, kırılmalara, kopmalara, ani
değişimlere işaret edecektir. Özellikle bu burçların ve Aslan ve Akrep’in 9-13
derecelerinde herhangi bir astrolojik noktanın veya gezegenin bulunması halinde
etkilerini daha yoğun olarak gösterecektir.
Hayatımıza, deneyimlerimize tamamıyla yeni bir perspektiften
bakmayı denemek, gitmesi gerekenleri serbest bırakmak, kurduğumuz sistemlerin
artık işe yaramadığını kabul etmek süreçlerin daha kolay geçirilmesinde faydalı
olacaktır. Sağlıklı olmayan alışkanlıklar, yürümeyen aile ilişkileri, zarar
veren kişisel ilişkiler, evlilikler, tatmin etmeyen iş bağlantıları ve
anlaşmaları, kifayetsiz kalan maddeyi elde etme yöntemleri gibi pek çok konunun
bu krizin konusu olması mümkündür. Acı verse bile özgürleşmeyi seçmek, konfor
alanından çıkarak, eyleme geçmek, sorumluluk almak ve somut kararlarla hareket
etmek gereklidir. Yaşanabilecek gerginliklerin, çatışmaların kendi
merkezimizden uzaklaşmamıza ve hedeflerimizden kopmamıza neden olmasına da izin
vermemek önemli olacaktır.
Yorumlar
Yorum Gönder